*Allah’a bağlı ve tamamen ahirete müteveccih yaşamak esastır. Bu arada, ticareti olanlar veya baştan öyle bir kaynaktan gelenler, o mevzuyu daha ileri götürebilirler, elverir ki onu gönüllerine yerleştirmesinler, onun delisi, sevdalısı olmasınlar. Hazreti Pir’in ifadesiyle, dünyayı kesben değil, kalben terketmek lazımdır. Bütün dünya senin olsa sevinmemen; bütün dünya elinden gitse gamlanmaman, kederlenmemen!.. Asıl mesele budur ve bu, peygamber yoludur.
*Yoksa hafizanallah dünyaya bağlanmışsan, adeta ona tapıyorsan, “elimden gidecek” diye yapmadığın kötülük kalmaz. Herkesi yıkarsın, herkesi yakarsın; herkesin canını yakarsın “Aman, benim dünyama dokunurlar!” diye. Böyle vehmî şeyleri, paranoyaları realite gibi değerlendirir, her türlü kötülüğe girersin. Kuvvetlendikçe daha bir zehirlenirsin; kuvvetlendikçe daha bir deliliğe kendini salarsın; egoist, egosantrist, narsist hale gelirsin.
*Bu zehir zemberek cendereye düşmemek için müstağni olmak lazım. Beni Âdem için istiğna kadar büyük bir servet yoktur. Müstağni olan insan hiçbir şeye sahip olmasa bile dünyanın en zengin insanıdır. Zenginlik odur ki, insanın kimsenin elindekinde gözü olmaz; o, Allah’ın lütfettiği şeylerle yetinir, kanaat eder. Cenâb-ı Allah bizi öyle eylesin. Öbür türlü, yanlış yollara sapma ihtimali vardır hafizanallah.
Bu video 01/11/2015 tarihinde yayınlanan “Muhalif Rüzgârlar ve Mümince Duruş” isimli bamtelinden alınmıştır.
Tamamı burada:https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...